loading

Referanslar

Radyo Kayıt

Reiki Röpörtaj

Merhaba Değerli Efsane Okurları ;bu ilk sayıda sizlerle olduğum için çok mutluyum. Her sayıda ŞİFAYEN’DEN ŞİFALI BİLGİLER Köşesi ile sizlerle buluşacağım.Umuyorumki sizlerle güzel paylaşımlarda bulunacağız.Kafanıza takılan sorularınız olursa bizlere yazabilirsiniz.Bu Sayıda daha önceden bizimle röportaj yapan gazetede çıkan haberimizi paylaşmak istiyorum.Çok önemli bir konu olduğu için ilk sayıda Reiki Hakkında bilgi verelim istedik.

 

Enerjinin şifa mucizesi

Kayseri’de reiki ve EFT (duygusal özgürleşme) uygulaması yapan Fatma Ünal, son zamanlarda artan aşırı stres, yorgunluk, psikolojik ve duygusal bozukluk gibi sebeplerden dolayı huzurlu olmak ve rahatlamak için Reiki’ye talebin arttığını, her cinsten ve her yaştan çok sayıda danışmanı olduğunu belirtti.

Elle uyarılan şifa ve enerji tekniği

Bir Uzak Doğu tekniği olan Reiki’nin, doğal güvenli ve manevi şifa verme metodu olduğunu dile getiren Şifayen Fatma Ünal, “Hastalıkların zihinsel nedenleri olabilir mi diye araştırdığım sırada Reiki metoduyla tanıştım. Bu, bir Uzak Doğu yöntemi. Türkiye Batı tıbbına yöneldiği için geri kalmışız bu konuda. Aslında içimizde ki iyileştirme gücü hepimizde var. Bir iyileşme sistemimiz bir mekanizmamız var. Ama hayat şartları, stres, yorgunluk yediğimiz gıdalar bu enerjimizi köreltebiliyor ve tıkanıklar meydana getiriyor. İşte bu tıkanıklıkları uyaran açan veya ağrıyan bölgeye elimizde olan enerjiyi akıtıyoruz. Sonra kişi rahatlıyor veya iyileşebiliyor. Enerjiyi kullana kullana da çoğalıyor. Aslında herkeste olabilen fakat bunu çalışmayla hızlandırabileceğimiz bir şey. Kimi danışman  doğuştan yetenekli oluyor kimisinin auraları açık oluyor. Bunu da Allah’ın verdiği bir lütuf olarak görüyorum.” diye konuştu.

Reiki’yi herkes yapamaz

Herkesin Reiki yapmayacağını, bunun için bir eğitim aşamasından geçmesi gerektiğini ifade eden Ünal, şöyle konuştu:

“Bunu yapacak kişiler öncelikle iyi ve sağlam bir eğitim almalı, ikinci olarak vücudu iyi tanımalı ve son olarak öğrendiklerini sürekli tekrar edip tecrübe kazanmalı. Ancak o şekilde uzmanlaşılır. Ben Reiki masterim ama öğretmen aşamasında değilim çünkü bu basit değil. Ben 2007 yılından bu yana  uğraşıyorum ve kolay geliştirilebilecek bir şey değil. Eğitimini alan herkes Reiki yapamaz çünkü bunun süreçleri var. Reiki 1 reiki 2 gibi. Reiki 1 ilk önce kendinize yaptığınız, reiki 2 başkalarına yaparak yani uzaktan enerji gönderilendir. Bilinç altında oluşan bir sürü şey var bunlar bir günde kazanılmıyor o yüzden bir günde de bunlardan arınılmaz. Çok uzun bir süreçte öğrenilip uygulanan bir teknik bu. Hazır olmayan kişilere bu eğitimi vermiyoruz. Kendilerini arındırmaları lazım. Biz ilk önce kendi üzerimizde Reiki’yi deniyoruz ve şifalanması gereken noktaları şifalandırıyoruz ki birilerine sağlıklı bir kanal olabilelim. Zaten evrende var olan enerjiyi bir kişiye aktaran yani kanal oluyoruz biz.”

Sadece tıbbi hastalıklarda kullanılmaz

Reiki alabilmek için illa hasta olunmasına gerek olmadığını belirten Ünal, Reiki’yi tıbbın tamamlayıcısı olarak görmek gerektiğine dikkat çekti. Dünyada 12 çeşit tıbbın var olduğunu hatırlatan Ünal, “Türkiye sadece bunlardan bir tanesini kullanıyor diye enerji tekniklerini yok sayamayız. Reiki bizim bedenimizde ki eksik şifayı gideriyor ve sonuç olarak bedenimizde sorunların azaldığını ve yok olduğunu görüyoruz. Vücutta 7 nokta var ve bu noktalara enerji akışımız sağlanıyor. Hayatla enerji alışverişimiz sırasındaki bazı tıkanıklıklar meydana geliyor. Ve onların açılması Reiki seansları ile mümkün olabiliyor. Olumsuzlukları da bir şekilde topraklamamız dönüştürmemiz lazım ki hayatımızı daha iyi idame ettirebilelim. Aslında bu enerji sistemleri işte bu işe yarıyor bir nevi zihin temizliyor.” ifadelerini kullandı.

Fiziksel hastalıkları destekleyici

Ünal, Reiki’nin destek olduğu hastalıkları şu şekilde sıraladı: Akciğer, karaciğer hastalıkları, kalp ve damar hastalıkları, mide hastalıkları, beyin ve sinir hastalıkları, kulak burun boğaz hastalıkları, göz hastalıkları, cilt hastalıkları, eklem hastalıkları, kadın doğum hastalıkları, solunum hastalıkları, böbrek ve idrar yolu hastalıkları, çocuk hastalıkları, kemik hastalıkları.

Röportajı yapan:Seher GÖZÜKÜÇÜK

X